Ege bölgesinde köy ve çiftliklerde yaşayan Türklerin lakabıdır. Atılganlıkları, cesaretleri, haksızlığa karşı çıkışlarıyla ve karakterleriyle tipik Anadolu köylüsünü temsil ederler. Kökenleri Osmanlı’ya dek uzanır. Zeybeklerin başkanlarına “Efe” denilir. Efe ağabey, yiğit anlamına gelir. Efeler yardımcılarına “Kızan” diye seslenirler. Kendilerine has elbiseleri, silahları vardır. Osmanlı zamanında uzun süre “eşkıya” olarak adlandırılmışlarsa da efeler ve kızanları “Kurtuluş Savaşı”nda çok büyük hizmetler vermişlerdir. Savaş sona erince “İstiklal Madalyası” ile ödüllendirilmiş ve mekanları olan dağları terk edip kendilerini tasfiye etmişlerdir. Yörük Ali Efe, Demirci Mehmet Efe, Atçalı Kel Mehmet Efe, Çakırcalı Mehmet Efe gibileri Türk kurtuluş tarihine altın harflerle yazılmışlardır. Yiğit oyunu olarak bilinen “Zeybek Havaları ve Oyunları” unutulmamış ve kitaplara, romanlara, filmlere, müziklere konu olmuşlardır.
Efeler, zeybek oyunlarını çok iyi oynarlardı. Mustafa Kemal Atatürk’ün de Rumeli türküleri kadar zeybek oynamayı çok sevdiğini biliyoruz. Büyük devrimci pek çok defa halk arasına karışıp zeybek oynamıştır. Ölümünden çok az önce Atatürk’ün sahneye çıkarak unutulmaz bir zeybek sergilediği bilinmektedir.