Türk Müziği’nin oluşumu ve gelişiminde Osmanlı Dönemi padişahlarının müziğe olan yaklaşımları çok önemlidir. Türk Müziği, tarihte özellikle 600 yılı aşkın bir süreyi kapsayan Osmanlı Dönemi’nde (1299-1922) kimliğini bulmuş, olgunlaşmış ve günümüze kadar ulaşmıştır. Bu gelişmede dünyaya hükmeden bir imparatorluğu yöneten padişahların, şahsiyetleri, desteği, müziğe verdiği önem ve bestelerinin rolü oldukça önemlidir.
Osmanlı padişahları arasında müziğe olan ilgisi ve yeteneğiyle en çok adından söz ettiren padişah 3. Selim’dir. Türk müziğine Pesendide, Evcara ve Suz-i Dialara başta olmak üzere 15 makam kazandırmıştır. Ayrıca 3. Selim ney ve tamburu büyük bir ustalıkla çalan bir padişahtır. 19. Yüzyılın başlarında Sultan 2. Mahmut batı müziğine yönelmiş ve günümüze 26 eseri ulaşmıştır. Bu örnekler dışında Osmanlı Dönemi’nde bizzat musiki ile ilgilenmiş birçok padişah ve hanedan mensubu olup, bilinen ilk bestekar padişah ise 2. Bayezid’tir.
Sultan II.Bayezid: Dokuz adet saz eseri olduğu bilinmektedir. Akıl hastalıklarının müzik ile tedavisi onun zamanında başlatılmıştır .
Sultan IV.Murad: “Şah Murad” mahlası ile de besteler yapan bir padişahtır. Hüseyni Makamından altı ayrı peşrev besteleyebilmiş güçlü bir bestekar ve müzik bilginidir. Bu özelliği ile Türk müzik tarihinde tektir. Bilinen beste sayısı onbeş tanedir.
Sultan I.Mahmud: İyi bir tanburi ve bestekardır. Bilinen sekiz peşrevi ve iki saz semaisi bulunmaktadır.
Sultan III.Selim: Türk müziğinde ekol olmuş dâhi bir bestakardır. Günümüze altmıştan fazla bestesi ulaşmıştır. Kendisinin icad ettiği ondört makam bulunmaktadır. “Suzidilara” makamının yaratıcısıdır. Evcarâ, Nevâ –Buselik, Şevkefza gibi günümüzde de kullanılan makamlar onun buluşudur.
Sultan II.Mahmud: Günümüze ulaşan 26 adet eseri ile müzik tarihimizde çok önemli bir yeri vardır. Müziği III.Selim den öğrenir. İyi bir vokalist, tanburi ve neyzendir.
Sultan Abdulaziz: Sultan Abdülaziz Han çok iyi müzik bilgisine sahip, çok iyi piyano ve lavta çalan aynı zamanda neyzen olan çok ince ruhlu bir padişahtır. Günümüze kadar ulaşan Hicaz Hümayun Sirtosu, valsleri, sözleri de kendisine ait olan muhayyer makamında iki şarkısı bulunmaktadır.
Sultan IV.Mehmed Vahideddin: İyi bir vokalist, kanûnî ve bestekâr olan padişah, nota koleksiyoncusu iyi bir piyanisttir. II. Balkan Savaşı sonunda Edirne’nin alınması dolayısıyla bestelediği ve güftesi şair Nigâr Hanım’a ait olan marşı çok ünlüdür.